• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/people/Kadir-Işık/794574707
  • https://www.twitter.com/@kisik1973

PRİM VE İDARİ PARA CEZASI ZAMANASIMI

PRİM ve İDARİ PARA CEZASI ZAMANAŞIMI

 A)Prim Zamanaşımı:

            5510 sayılı kanunu 88 maddesinde ".....Kurumun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanunun 51 inci, 102 nci ve 106 ncı maddeleri hariç, diğer maddeleri uygulanır......" şeklinde düzenlenen hükümle kurum alacakları 6183 sayılı kanun hükümlerine göre takip ve tahsil edilir. Dolayısıyla 6183 sayılı kanununda düzenlenen zamanaşımı süreleri kurum alacakları için geçerli olup olmama hususu ise, " ...3917 sayılı Kanunla yapılan bu değişiklik aynı Kanunun 8. maddesi hükmüne göre 8.12.1993 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu durumda, zamanaşımı süresi bakımından; 3917 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 8.12.1993 tarihinden önceye ilişkin prim ve gecikme zamları yönünden, Sosyal Sigortalar Kurumunun alacak hakkı, Borçlar Kanunu madde 125'de öngörülen 10 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. zamanaşımının başlangıç tarihi ise yine Borçlar Kanunu'nun 128. maddesi gereğince alacağın muaccel olduğu tarihtir ve zamanaşımının kesilmesi ve durdurulmasına ilişkin Borçlar Kanununun 132. ve ardından gelen maddeleri de burada aynen geçerlidir. 3917 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 8.12.1993 tarihi ve bundan sonraya ilişkin prim ve gecikme zamları yönünden ise; 6183 sayılı Kanunun zamanaşımına ilişkin 102. ve ardından gelen maddeleri geçerlidir. Bu yönde 102. madde hükmüne göre zamanaşımı süresi 5 yıl olup, zamanaşımı süresinin başlangıcı ise alacağın vadesinin rastladığı takvim yılını takip eden yılbaşıdır.
24.6.2004 Tarih ve 5198 sayılı kanunun 11 maddesi ile 506 sayılı kanunun 80’inci maddesine eklenen hükümle anılan Kurum alacakları hakkında 6183 sayılı kanunun 51,102 ve 106 madde hükümleri hariç olmak üzere kurum alacakları hakkında hüküm ifade edeceği hüküm altına alınmakla zaman aşımı süresini 5 yıldan genel hükümler gereği olan BK 125 ve 128 madde hükümleri uygulamasına geri dönülmüştür. Bu düzenleme ile 24.6.2004 tarihinden itibaren tahakkuk edecek kurum alacakları için zamanaşımı süresi 10 yıl olarak dikkate alınacaktır...." 5510 sayılı kanunun uygulanmaya başlnma tarihi itibari ile de 88 maddesinde düzenlenen hükümle kurum alacakları hakkında 6183 sayılı kanunun 51i106 ve 106 maddeleri hariç olmak üzere diğer hükümleri uygulanacaktır.

6183 sayılı kanunun
" MADDE 51 - (5035 sayılı Kanunun 4 üncü maddesiyle değişen madde; Yürürlük:02.01.2004) Amme alacağının ödeme müddeti içinde ödenmeyen kısmına vadenin bitim tarihinden itibaren her ay için ayrı ayrı % 4 (2006/10302 sayılı B.K.K. ile %2,5) oranında gecikme zammı tatbik olunur. Ay kesirlerine isabet eden gecikme zammı günlük olarak hesap edilir.
Gecikme zammı bir Yeni Türk Lirasından az olamaz.
Gecikme zammı; 213 sayılı Vergi Usul Kanununa göre uygulanan vergi ziyaı cezalarında bu madde uyarınca belirlenen oranda, mahkemeler tarafından verilen ve ceza mahiyetinde olan amme alacaklarında ise bu oranın yarısı ölçüsünde uygulanır. Bunların dışındaki ceza mahiyetinde olan amme alacaklarına gecikme zammı tatbik edilmez.
Bakanlar Kurulu, gecikme zammı oranlarını aylar itibarıyla topluca veya her ay için ayrı ayrı, yüzde onuna kadar indirmeye, gecikme zammı oranı ile gecikme zammı asgari tutarını iki katına kadar artırmaya, ayrıca gecikme zammı oranını aylar itibarıyla farklı olarak belirlemeye ve gecikme zammını bileşik faiz usulüyle aylık, üç aylık, altı aylık veya yıllık olarak hesaplatmaya yetkilidir."


MADDE 102- Amme alacağı, vadesinin rastladığı takvim yılını takip eden takvim yılı başından itibaren 5 yıl içinde tahsil edilmezse zamanaşımına uğrar. Para cezalarına ait hususi kanunlardaki zamanaşımı hükümleri mahfuzdur. Zamanaşımından sonra mükellefin rızaen yapacağı ödemeler kabul olunur.


MADDE 106- (4108 sayılı Kanunun 15'inci maddesiyle değişen fıkra) Yapılacak takip sonunda tahsili imkânsız veya tahsili için yapılacak giderlerin alacaktan fazla bulunduğu (5838 sayılı Kanunun 32/11-a maddesiyle değişen ibare. Yürürlük:28.02.2009) anlaşılan ve 213 sayılı Kanun kapsamına giren amme alacaklarında 10 Türk Lirasına (10 Türk Lirası dahil), diğer amme alacaklarında 20 Türk Lirasına (20 Türk Lirası dahil) kadar (*) amme alacakları amme idarelerince terkin yetkisini haiz olanlar tarafından tahsil zamanaşımı süresi beklenilmeksizin terkin olunabilir. (5838 sayılı Kanunun 32/11-a maddesiyle değişen ibare. Yürürlük:28.02.2009) Bakanlar Kurulu, bu tutarları topluca veya ayrı ayrı on katına (**) kadar artırmaya yetkilidir.(***)


(3505 sayılı Kanunun 25'inci maddesiyle eklenen fıkra) Maliye ve Gümrük Bakanı, yukarıdaki fıkra hükmüne göre terkin edilecek amme alacağının miktarını belirlemeye yetkilidir.


Terkin selahiyetini haiz olanlar bu selahiyetlerin tamamını veya bir kısmını mahalli makamlara bırakabilirler.


Gerek 24.6.2004 Tarih ve 5198 sayılı kanunun 11 maddesi ile 506 sayılı kanunun 80’inci maddesine eklenen hüküm ve gerek 5510 sayılı kanunun uygulanma tarihi itibari ile kurum alacaklarının zamanaşımı bakımından 6183 sayılı kanunun zamanaşımı hükmünün düzenlendiği 102 maddesinden ayrılmış olup BK 125 Md.de düzenlenen 10 yıllık zamanaşımına tabi tutulmuştur.

Özet olarak Kurum alacakları 8.12.1993-06.07.2004 Tarihleri arasına isabet eden süreçte 5 yıllık zamanaşımına tabidir. 06.07.2004 tarihinden sonraki dönemlere ilişkin zamanaşımı ise 10 yıldır.


 

B) İdari Para Cezaları Zamanaşımı :

 12/05/1993-3910 sayılı yasa ile Madde 140

“İdari para cezalarının tahakkuk ve tahsilatında 10 yıllık zaman aşımı uygulanır.”

06.08.2003/4958 sayılı yasa değişikliği ile

“Fiilin işlendiği günden itibaren beş yıl içinde tebliğ edilemeyen  idarî para cezaları zamanaşımına uğrar.”

06.07.2004/5198 sayılı yasa değişikliği ile

“Fiilin işlendiği günden itibaren beş yıl içinde tebliğ edilemeyen  idarî para cezaları zamanaşımına uğrar.”

08.02.2006-5454 sk/5.md değişikliği ile

“Fiilin işlendiği günden itibaren beş yıl içinde tebliğ edilemeyen  idarî para cezaları zamanaşımına uğrar.”

09.05.2007/5655 sayılı yasa değişikliği ile

“Fiilin işlendiği günden itibaren beş yıl içinde tebliğ edilemeyen  idarî para cezaları zamanaşımına uğrar.”

Ve son olarak 01.10.2008’de yürürlüğe giren 31.05.2006/5510 sayılı yasa ile

“İdarî para cezaları on yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Zamanaşımı süresi, fiilin işlendiği tarihten itibaren başlar.”

Şu durumda;

12.05.1993-06.08.2003 dönemi tahakkuk ve tahsil zamanaşımı 10 yıldır.

06.08.2003-06.07.2004 dönemi tahakkuk ve tahsil zamanaşımı 5 yıldır.

06.07.2004-01.10.2008 dönemi için tahakkuk zamanaşımı 5 yıl, tahsil zamanaşımı 10 yıldır. (6183 sk’nun “102.maddesi” hariç hükmü 5198 sayılı kanun ile 506 sayılı kanunun 80.maddesini değiştirdiği için tahsil zamanaşımı 10 yıla çıkmış bulunmaktadır..)

01.10.2008 sonrası için tahakkuk ve tahsil zamanaşımı 10 yıldır.

             Kurum uygulamalarını yönlendiren 16-294 sayılı Ek genelgede “idari para cezalarının zamanaşımının araştırılması, zamanaşımına uğramışsa, tahakkuk ettirilmemesi, Kurum zararına sebebiyet verilmemesi, ihtilaf yaratılmaması, zamanaşımına uğratan personel için müşterek ve müteselsil sorumluluk” ilkesi düzenlenmiştir.

            Kamu Hukukunda VUK’un 113/2.fıkrasında olduğu gibi yükümlünün zamanaşımı hususunda bir müracaatı olup olmadığına bakılmaksızın idare tarafından zamanaşımının resen dikkate alınması icap etmektedir.

            Zamanaşımının dolmasından sonra idarenin alacağı talep etme yetkisinin kalmayacağı ve bunun ancak rızaen ödenebileceği açıksa da, idare şayet zamanaşımına uğramış alacağı talep yetkisi olmadığı halde tahsil ederse ve bunu işveren bilmeden öderse bu rızaen ödeme değildir ve yasal dayanağı olmayan talep üzerine bilmeden yapılmış ödemenin geçerli sayılmaması gerekir. Bu durum, diğer işverenler arasında eşitsizlik yaratacağından kamu hukuku ilkeleri ile bağdaşmaz.